Yüce dinimiz Ä°slam’ın ÅŸiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar; birisinin kazanıp diÄŸerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır. Kumar; sevgi ve kardeÅŸlik duygularını yok eden; kin, nefret, düÅŸmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. KiÅŸinin akıl ve ruh saÄŸlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiÅŸtiren bir hastalıktır.
Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduÄŸunu ÅŸöyle haber vermektedir: “Ey iman edenler! Ä°çki, kumar, dikili taÅŸlar ve fal okları ancak ÅŸeytan iÅŸi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluÅŸa eresiniz.”[1] Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de ÅŸöyle ifade etmektedir: “Åžeytan, içki ve kumarla, aranıza düÅŸmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz deÄŸil mi?”[2]
Ä°smi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeÅŸidi haramdır. Zira her yasal olan, helal deÄŸildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiÄŸi oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüÅŸtürülmesi gibi vahÅŸete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün ÅŸans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve ÅŸans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meÅŸru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.
Ä°slam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve mescit inÅŸa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez.
Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüÄŸe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaÅŸmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.
Kumar, hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniÅŸtir. KiÅŸi, kumarda kazanınca baÅŸkasını, kaybedince kendini zarara uÄŸratmaktadır. Bütün bağımlılıklarda olduÄŸu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç baÅŸlamamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir iliÅŸki kuralım. Onların iyi arkadaÅŸlarla ve iyi ortamlarda yetiÅŸmeleri için gayret gösterelim. Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük günahlara sebebiyet verdiÄŸini asla unutmayalım.
Hutbenin önemli özelliklerinden biri de, hutbeyi dinlemek, anlatılan bilgileri cami dışındaki insanlarla da paylaÅŸmaktır. Bu bilgileri ailemizle, akrabalarımızla, komÅŸularımızla ve çevremizle paylaÅŸmak, toplumsal huzurumuza katkı saÄŸlayacaktır.
Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in ÅŸu hadisiyle bitiriyorum: “Hiç kimse elinin emeÄŸiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiÅŸtir...”[3]